AK Parti Van İpekyolu 4. Olağan Merkez İlçe Kongresi gerçekleşti
Kongrede konuşan Başkan Kuşan, AK Parti'nin yalnızca bir siyasi parti olmadığını, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde bin yıllık bir davanın temsilcisi olduğunu belirtti. Kuşan Türkiye'nin etrafında süren krizlere dikkat çekerek, Gazze ve Filistin’deki zulme karşı en açık ve net duruşun Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Cumhur İttifakı tarafından sergilendiğini vurguladı.
Saygıdeğer Divan, kıymetli Bakanımız, değerli İl Başkanımız, kıymetli Milletvekillerimiz, sivil toplum kuruluşlarının değerli başkanları, siyasi parti temsilcileri, gençlik ve kadın kollarımız, kıymetli delegelerimiz, değerli misafirlerimiz ve basınımızın güzide mensupları; hepinizi en içten duygularla selamlıyor, hoş geldiniz diyorum.
Bugün burada bulunmak, her birimizin içinde bir sevda ateşi, bir mücadele ruhu taşıdığımızın göstergesidir. Benim AK Parti’ye olan bağlılığımın temelleri, gençlik yıllarıma, geleceğin belirsiz olduğu, umutların solduğu günlere dayanır. O günlerde bir ses işitmiştim; sanki bir yiğit, bir aslan gibi haykıran bir liderin sesi… Adeta gönlümü titretmişti. Yanımdaki kişiye, “Bu kim?” diye sordum. O da, “İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan,” dedi.
O anda kalbime bir sevda düşmüştü. Anladım ki; bizler için hâlâ bir umut var, bir ışık var. “İşte liderim,” dedim, “Ben, artık bu davanın yolcusuyum.”
Sonrasında bir mitingine katıldım. Meğer bu, cezaevine gitmeden önce halkla vedalaştığı mitingmiş. O gün boğazım düğümlendi, kalbim daraldı. Gözyaşlarımız arasında ellerimizi açıp Allah’a yalvardık. Şairin dediği gibi:
“Biz, kısık sesleriz… Minareleri,
Sen, ezansız bırakma Allah’ım!
Ya çağır şurada bal yapanlarını,
Ya kovansız bırakma Allah’ım!
Müslümanlıkla yoğrulan yurdu,
Müslümansız bırakma Allah’ım!”
Erdoğan’ın önderliğinde, bu topraklarda filizlenen o umut dolu çiçekleri korumak için hepimiz dua ettik. Bu dava; sadece bir siyasi mücadele değil, bir sevda, bir aşk, bir vatana sahip çıkma meselesidir.
Kıymetli dostlarım, Hz. Mevlâna’nın dediği gibi, “Delisi olmadığınız bir şeyin velisi olamazsınız.” Biz, AK Parti davasının delisiyiz; bu davaya gönül vermiş insanlarız. Bugün, partimizin dördüncü olağan kongresinde bu coşkuyla karşınızda olmaktan gurur duyuyorum.
Gençlik yıllarımda katıldığım, her bir kademesinde yer aldığım partimle, Türkiye’nin inşasını devam ettirmenin, Erdoğan’ın hayalini gerçekleştirme yolunda omuz omuza yürüyebilmenin şerefini yaşıyorum.
Bu kongrede, önümüzdeki seçimlerde olduğu gibi, bir rakibimizin olmaması bizim alternatifsiz olduğumuz anlamına gelmez. Bilakis, yolumuzu paylaşacak, bizimle bu sevdaya omuz verecek yoldaşlara ihtiyacımız var. Bu sadece bir yarış değil; bir milletin onur mücadelesi, bir vatan aşkı.
Ortadoğu’nun mazlum halklarının gözleri bizim üzerimizde. Bu coğrafyanın zulüm gören halklarının duaları, liderimiz Erdoğan’ın bir “Zalim!” demesiyle ses buluyor. Bugün, İsrail’in mazlum Gazze halkına yaptıklarını gördüğümüzde kalbimiz dağlanıyor. Kadın, çocuk, yaşlı demeden katledilen insanlara baktıkça içimiz yanıyor. Ancak, tüm bu zorluklara, baskılara rağmen, İslam âleminde bu zulme cesurca ses çıkaran bir lider var: Recep Tayyip Erdoğan. “Zalim” diyor, “terör” diyor. Ve biz, onun bu sesine, bu haykırışına ortak oluyoruz.
Allah, kendisinden razı olsun; Allah, Türkiye’ye böyle bir lider verdiği için minnettarız. Tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. İnşallah, İsrail zulmünün sona erdiği günleri görürüz.
Bugün burada, partimizin, Türkiye’nin son 22 yılına damga vurmuş AK Parti’nin, İpek Yolu’nda, Van’da, Doğu ve Güneydoğu’da yeni bir çıkış yapma yolculuğunda olduğumuzu vurgulamak istiyorum. Bu kongreler, bizim için yeniden inanmış insanları bir araya toplama fırsatıdır. Şairin dediği gibi, “İkna edilmişlerle değil, inanmışlarla yola çıkılır.” Biz de bu yola inanmışlarla çıkıyoruz.
Bir zamanlar sokak sokak parti afişleri dağıtan, bayrak asan, yağmur çamur demeden çalışan Yavuz Kuşan o günler de nasıl bir inanç ve heyecanla çalışıyorsa, bundan sonra da aynı inanç ve azimle çalışmaya devam edecek. Liderimizin yorulmadan çalıştığı bir ülkede, bizim tembellik etmeye hakkımız yoktur. Gayretsiz geçirdiğimiz her gün, ülkemize ve davamıza karşı bir kayıptır, ihanettir.
Ben ve arkadaşlarım, asla bu kaybın bir parçası olmayacağız. Çok çalışacak, İpek Yolu’nu, Van’ı ve Doğu’yu yeniden kazanmak için bu kutlu davanın hizmetkârları olacağız.
Buraya gelip bizlerle bu coşkuyu paylaştığınız için hepinize sonsuz teşekkür ediyorum. Kongremiz hayırlara vesile olsun, Allah yardımcımız olsun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder